Mide Kanseri

Mide Kanseri

Mide kanseri, sindirim sisteminin önemli bir parçası olan midede başlayarak ilerleyebilir. Erken teşhis ile tedavi şansı artırılabilir...

Mide, sindirim sisteminin önemli bir parçasıdır ve kaburgaların altında yer alır. Mide kanseri, bu organın dokularında kötü huylu hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla oluşur. Genellikle bir ülser olarak başlar, ancak hızla çevre organlara ve lenf bezlerine yayılma potansiyeline sahiptir. Kan dolaşımı yoluyla karaciğer, akciğerler gibi uzak organlara metastaz yapabilir.

Mide kanseri riskini artıran faktörler arasında ileri yaş, erkek cinsiyet, sigara kullanımı ve Helikobakter pilori adı verilen bir bakteri enfeksiyonu bulunur. Ayrıca, özellikle tütsülenmiş, tuzlanmış gıdalar tüketimi riski artırırken, sebze ve meyve bakımından zengin bir diyet koruyucu etki gösterebilir. Bu hastalık, özellikle Asya ve Afrika gibi bölgelerde daha yaygındır.

Erken evre mide kanseri genellikle belirti göstermez. İlerleyen evrelerde ise iştahsızlık, sürekli mide dolgunluğu hissi, kilo kaybı, yutma güçlüğü ve karın ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler genel sağlık sorunlarıyla karıştırılabileceği için erken tanı zor olabilir. Tanı koymak için endoskopi ile mide duvarından doku örneği alınarak biyopsi yapılır.

Mide kanseri tedavisinde cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemler kullanılır. Tedavi seçenekleri, tümörün evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve kanserin yayılımına göre belirlenir. Erken teşhis edilen vakalarda tedavi başarı oranı yüksektir; 5 yıllık sağkalım oranı %95’in üzerinde olabilir.

Özellikle sağlıklı beslenme ve sigaradan kaçınma gibi yaşam tarzı değişiklikleri mide kanseri riskini azaltabilir. Düzenli doktor kontrolleri ve Helikobakter pilori enfeksiyonunun tedavi edilmesi de mide kanserinden korunmada önemli bir rol oynar. Risk faktörlerine sahip bireylerin daha dikkatli olması, erken teşhis ve tedavi şansını artırabilir.